Meme kanseri, dünya genelinde bayanların sıhhatini tehdit eden en yaygın kanser cinslerinden biri olmaya devam ediyor. Lakin son araştırmalar, anneler için hem bebeklerinin sıhhati hem de kendi sıhhatleri açısından büyük değer taşıyan emzirme hareketinin, göğüs kanseri riskini değerli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor.
Dünyada bayanlarda en sık görülen ve bayan sıhhatini önemli boyutlarda tehdit eden meme kanseri, erken teşhis ve sağlıklı ömür alışkanlıkları ile büyük ölçüde önlenebilir. Yapılan araştırmalar, anneler için hem bebeklerinin sıhhati hem de kendi sıhhatleri açısından büyük değer taşıyan emzirme aksiyonunun, göğüs kanseri riskini değerli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Medical Park Ordu Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Esra Turgut Yavuz, emzirmenin bu kollayıcı tesirlerine dair çarpıcı bilgiler paylaşarak, anneleri ve anne adaylarını bilinçlendirmeye davet ediyor.
EMZİRME MÜDDETİ KANSER RİSKİNİ ETKİLİYOR
Opr. Dr. Esra Turgut Yavuz, emzirmenin anne sıhhati üzerindeki sayısız yararına dikkat çekerek, göğüs kanseri riskini azaltmadaki kritik rolünü vurguluyor. “Araştırmalar açıkça gösteriyor ki, emzirme mühleti uzadıkça göğüs kanseri riski de gerçek orantılı olarak azalıyor” diyen Yavuz, bilhassa iki yıl ve daha uzun mühlet emziren bayanlarda bu azalmanın bilimsel olarak kanıtlandığını belirtiyor.
Bu durumun temel nedenleri ortasında ise emzirmenin yumurtlamayı baskılayarak bedenin maruz kaldığı östrojen ölçüsünü düşürmesi ve göğüs dokusundaki hücresel yenilenmeyi destekleyerek olağandışı hücre gelişiminin önüne geçmesi yer alıyor.
EMZİREN ANNELERDE KANSER DAHA AZ GÖRÜLÜYOR
Emzirme sürecinde salgılanan prolaktin hormonunun, östrojen düzeylerini dengeleyerek göğüs kanseri oluşumunu engelleyici değerli bir misyon üstlendiğini söz eden Opr. Dr. Yavuz, şu önemli bilgileri paylaşıyor: “Östrojen hormonu, birtakım göğüs kanseri tiplerinin gelişiminde kilit bir rol oynuyor. Emzirme, östrojen düzeylerini düşürerek göğüs hücrelerinin kanserleşme mümkünlüğünü azaltıyor. Buna ek olarak, emzirme sırasında göğüs dokusunda meydana gelen doğal değişiklikler, potansiyel olarak tehlikeli olabilecek olağandışı hücrelerin bedenden atılmasına yardımcı oluyor. İşte bu nedenle, emziren annelerde göğüs kanseri görülme sıklığı, emzirmeyen annelere kıyasla besbelli biçimde daha düşük oluyor.”
DİĞER KANSER CİNSLERİ İÇİN DE ESİRGEYİCİ TESİRE SAHİP
Emzirmenin yararlarının yalnızca göğüs kanseri ile sonlu olmadığını belirten Opr. Dr. Yavuz, bu doğal sürecin yumurtalık ve rahim kanseri üzere öteki hormon irtibatlı kanser cinslerine karşı da esirgeyici bir kalkan oluşturduğunu müjdeliyor.
Yavuz, “Emzirme periyodunda yumurtlama sıklığının azalması, birebir vakitte yumurtalık kanseri riskini de değerli ölçüde düşürüyor. Misal biçimde, emzirmenin rahim iç katmanındaki hücre yenilenmesini teşvik ederek rahim kanserine karşı da kollayıcı tesirleri olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Bu gerçekler ışığında emzirme, anneler için sırf bebeklerinin sağlıklı gelişimi için değil, kendi sıhhatlerini müdafaaları açısından da kıymet biçilmez bir avantaj sunuyor” sözlerini kullanıyor.
ERKEN TEŞHİS VE SAĞLIKLI HAYAT ALIŞKANLIKLARI ÇOK ÖNEMLİ
Opr. Dr. Yavuz, meme kanseri riskini en aza indirmek için emzirmenin yanı sıra sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmenin, nizamlı antrenman yapmanın, ülkü kiloyu muhafazanın ve sigara ile alkol tüketiminden katiyetle kaçınmanın da hayati bir ehemmiyete sahip olduğunu hatırlatıyor.
Ayrıca, tüm bayanlara nizamlı göğüs denetimlerini aksatmamaları konusunda kritik bir ihtarda bulunuyor. Yavuz, “Meme kanseriyle gayrette en güçlü silahlarımızdan biri de erken teşhistir. Bu nedenle, tüm bayanların 20 yaşından itibaren her ay kendi kendine göğüs muayenesi yapması ve 40 yaşından sonra ise sistemli olarak mamografi taramalarını ihmal etmemesi gerekmektedir. Risk faktörlerini en aza indirerek ve erken teşhis formüllerini kullanarak göğüs kanseriyle çabada kıymetli muvaffakiyetler elde etmek mümkündür” diyerek kelamlarını tamamlıyor.