Sosyal medya ve akıllı telefonların yaygınlık kazanmasıyla çocukların ekran başında geçen vaktin artması, tehlikeli sonuçları beraberinde getirebiliyor. İngiliz klinik psikiyatrist Emily Sehmer, denetimsiz formda internet ortamında vakit geçiren çocuklarda meydana gelebilecek risk faktörlerini kıymetlendirdi.
Son yıllarda gelişen teknoloji, toplumsal platformların sürat kazanması ve giderek yaygınlaşması çocuklar ortasında akıllı telefon kullanımının da kritik bir eşiğe ulaşmasına neden oldu. O denli ki çocuk ve gençlerin ekran başında geçirdiği uzun mühletler manipülasyon, dijital zorbalık, nefret söylemi, mahremiyetin ihlali, dolandırıcılık ve siber güvenliğe dair kaygıları de beraberinde getiriyor. Bilhassa dikkat çekmek ya da ahenk sağlamak için tehlikeli akımlar ve trendleri deneyen çocuklar, ailelerde büyük bir kaygının oluşmasına sebep oldu. İngiliz klinik psikiyatrist Emily Sehmer, çocukların telefon kullanımına ait The Guardian’da dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
“TİKTOK’TA YAYINLAMAK İÇİN KENDİNE ZİYAN VEREN ÇOCUKLAR VAR”
Oksijen gazetesinin haberine nazaran; klinik psikiyatrist Emily Sehmer, “Sırf TikTok’ta yayınlamak için kendine ziyan veren çocuklar var. Ergenlerin arkadaşlarıyla geçirdiği müddet 2010’dan bu yana yüzde 65 azaldı. 12 yaşındaki çocuklar haftanın ortalama 29 saatini akıllı telefon başında geçiriyor.” diyerek ebeveynlere ihtarlarda bulundu.
“AKILLI TELEFON KULLANIMI KRİTİK BİR EŞİĞE ULAŞTI”
“Çocuklar ortasında akıllı telefon kullanımı kritik bir eşiğe ulaştı.” kelamlarıyla durumun ciddiyetine vurgu yapan Sehmer, “İngiltere’de yaşayan birçok kişinin telefonların getirdiği tehlikelere dair farkındalığı giderek artıyor. Çocuk ve ergen psikiyatristi olarak ben de en çok kaygılananlardan biriyim. Akıllı telefon kullanımının genç insanlarımızın ruh sıhhatinde yarattığı yıkıma birinci elden şahit oluyorum. Şu an kliniğimde gördüğüm 10 yaş üstü çocukların birçoklarının akıllı telefonu var. Teknoloji kullanımıyla bağlı yahut onunla şiddetlenen meseleler yaşayan hastaların oranı giderek artıyor.” diye konuştu.
ÇOCUKLARDA DUYGUSAL BOZUKLUĞA NEDEN OLUYOR
Aşırı seviyede toplumsal medya kullanımının çocukların ruh sıhhatini olumsuz istikamette etkilediğine dikkat çeken Sehmer, “Aşırı toplumsal medya kullanımı, çevrimiçi zorbalık, ekran bağımlılığı, çocuklara yönelik cinsel istismar üzere sebeplerden doğan önemli ruh hastalıkları görüyoruz. Çevrimiçi dünyalarda kaybolan, uyuyamayan, giderek dikkatsiz ve dürtüsel davranan, duygusal açıdan dağınık ve agresif çocuklar görüyoruz. Anksiyete yahut tanınan bir şeyden geri kalacakları korkusu altında eziliyorlar. Yalnız başlarına, sevdiklerinden kopuk ve yabancılarla konuşarak saatler geçiriyorlar.” sözlerini kullandı.
“İNTİHAR VE DEPRESYON FİKİRLERİ REKOR DÜZEYDE”
Öte yandan internette huzur ve onay arayan ergen sayısının arttığını belirten Sehmer, kimi kümelerin kendisine ziyan verdiğini, yeme bozukluğu yaşadığını ve hatta intihara da yatkınlık gösterdiklerinin altını çizdi.
Sözlerine karşılaştığı bir hastasından örnek vererek devam ettiren Sehmer, şöyle konuştu:
“Geçen yıl gördüğüm genç bir hasta ruh sıhhatini koruyamıyor ve kendisine daima ziyan veriyordu. Sonradan öğrendiğime nazaran tecrübelerini ve davranışlarını TikTok’a yüklüyor, binlerce takipçisine acil servislerden ve yatarak tedavi veren pskiyatri kliniklerinden canlı yayın yapıyormuş.
Çocukların kendine hürmeti hiç bu kadar düşmemişti. Depresyon ve intihar fikirleri rekor seviyede. Ruh sıhhati uzmanları akıllı telefon kullanımı ile gerçek dünyadaki ziyan ortasındaki direkt ilişkinin farkında.”
- İngiltere’de 12 Yaşındaki Ortalama Bir Çocuk Haftanın 29 Saatini Akıllı Telefon Başında Geçiriyor
Çocukların çok telefon kullanımının nörolojik gelişimlerinde büyük bir sıkıntıya neden olduğuna işaret eden Sehmer, “Şu an İngiltere’de 12 yaşındaki ortalama bir çocuk haftanın 29 saatini akıllı telefon başında geçiriyor. Bu sayı yarı vakitli bir işe denk. Bu kadar küçük yaşta bu kadar çok bilgiye erişmek nörolojik gelişimleri üzerinde derin iz bırakıyor. Geçmişte her hafta birkaç DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) olayı gelirken şu an hastalara yetişemiyoruz. Ebeveynler çocuklarının uyumasını ve bir yerde oturup durmasını sağlayamıyor. Çocuklar okulda konsantre olmakta zorlanıyor. Eğitimde tüm vakitlerin en makus periyodundan geçiyoruz. Yetişkinler olarak hayatlarımız çevrimiçi ortama taşındığından beri dikkat süremizin azaldığını biliyoruz. Beyinlerimiz değişiyor ve çocuklar da bu tesire bağışık değil.” formunda konuştu.
ÇOCUKLARDA TOPLUMSALLAŞMA MUHTAÇLIĞI TOPLUMSAL MEDYA ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞİYOR
Özellikle son periyotlarda çocukların WhatsApp kümeleri ya da toplumsal medya aracılığıyla sosyalleştiğinin altını çizen Sehmer, “Üstelik gençlerimiz giderek daha yalnız ve kopuk hale geliyor. Bir ergenin arkadaşlarıyla geçirdiği mühlet 2010’dan bu yana yüzde 65 azaldı. Ergenlik yüzyıllardır toplumsal “sürü zihniyeti” devrinin tetikleyicisi olarak görülüyor. Bu evvelden bir futbol grubuna girmeye yahut arkadaşlarla dışan çıkmaya yönelik baskı manasına geliyor olabilir. Lakin şu anda toplumsallaşma giderek WhatsApp kümelerine ve toplumsal medyaya taşınıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇOCUKLARI 16 YAŞINA KADAR TOPLUMSAL MEDYADAN UZAK TUTMALIYIZ”
Son olarak çocukların telefon kullanım yaşı hakkında tavsiyelerde bulunan Sehmer, “Kendi çocuklarımızı da en azından 16 yaşına kadar akıllı telefondan ve toplumsal medyadan uzak tutabilmeyi umuyorum. Beynimizin gelişimi yaklaşık 25 yaşına kadar devam ediyor ve bu periyoda kadar rasyonel fikir, his yerine olgular üzerine karar alma, planlama, sorun çözme ve kendimizi denetim etme marifetimiz kısıtlı. Sayısız yetişkin telefon kullanımlarını düzenlemek ve internette dürtüsel davranıp alışveriş yapıyor ve birçok tuzağa düşüyor. Biz beceremezken çocuklardan bununla baş etmelerini nasıl bekleriz?” diyerek kelamlarını tamamladı.