Uzman Psikolog Serkan Yükcü, son devirlerde toplumsal medya platformlarında tanınan hale gelen tehlikeli akımlar hakkında ebeveynlere değerli ikazlarda bulundu. “Nefes tutma,” “çok yeme,” “yüksekten atlama” üzere tuhaf akımların çocukların hayatını riske attığının altını çizen Yükcü, “Hepimizin bu bahiste şuurlu bir biçimde hareket etmesi ve çocuklarımızın güvenliğini ön planda tutması gerekiyor” dedi.
Dünyanın dört bir yanında milyonlarca kullanıcısı olan toplumsal medya platformları, son yıllarda pek çok yeni trend ve akımla birlikte hayatımızın odak noktası haline gelmeye başladı. Bilhassa eğlenceli içerikler ismi altında sayısız akımın tanınan hale geldiği bu platformlar, çocuklar için riskli sonuçlar doğurabiliyor. O denli ki geçtiğimiz yıllarda TikTok uygulamasında gençlerin piercing üzere göstermek için lisanlarına yerleştirdikleri muhteşem manyetik topları yutmaları nedeniyle en az 65 çocuğun acil ameliyata alındığına dair sıhhat uyarısı yayımlayan NHS, manyetik topların yasaklanması davetinde bulunmuştu. “Kolonya yakma akımı” ise 9 yaşındaki bir çocuğun mevtten dönmesine sebebiyet vermişti. Çocukların ve gençlerin hayatını riske atan bu akımlara karşı dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Uzman Psikolog Serkan Yükcü, ebeveynlere değerli ihtarlarda bulundu.
SOSYAL MEDYA AKIMLARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ TEHLİKELERİ
Son yıllarda toplumsal medya platformlarının hayatımıza olan tesiri her geçen gün artıyor. Bilhassa gençler ve çocuklar ortasında tanınan olan bu platformlar, eğlenceli içeriklerin yanı sıra riskli ve tehlikeli akımların yayılmasına da yer hazırlıyor. “Nefes tutma”, “çok yeme”, “yüksekten atlama” gibi tuhaf akımlar, çocukların ve gençlerin hayatını tehdit eden önemli bir sorun haline geldi.
- Çocuklar Neden Bu Akımlara Katılıyor ?
Çocukların ve gençlerin toplumsal medya akımlarına katılmasının temelinde, arkadaş etrafında kabul görme, tanınan olma dileği ve merak duygusu yatıyor. Toplumsal medyada paylaşılan görüntüler, bu akımların eğlenceli yahut “cool” olduğu algısını yaratıyor. Bilhassa küçük yaş kümelerindeki çocuklar, tehlikenin boyutlarını kavrayamadan bu akımları taklit etmeye çalışıyor.
- Aileler ve Toplum Olarak Sorumluluklarımız
Bu cins tehlikeli akımlara karşı ailelerin, eğitimcilerin ve toplumun alması gereken tedbirler hayati değer taşıyor:
Farkındalık Yaratmak: Çocuklara ve gençlere, bu tıp akımların yaratabileceği fizikî ve ruhsal ziyanları anlatmak gerekiyor.
Dijital Okuryazarlık Eğitimi: Çocuklar, toplumsal medya içeriklerini eleştirel bir gözle değerlendirmeyi öğrenmeli. “Herkes yapıyor, ben de yapmalıyım” kanısının ne kadar tehlikeli olduğu onlara aktarılmalı.
Ebeveyn Kontrolü: Aileler, çocuklarının hangi platformları kullandığını, kimleri takip ettiğini ve ne çeşit içeriklere maruz kaldığını denetim etmeli. Ayrıyeten, çocuklarla açık bir bağlantı kurarak her türlü tasalarını paylaşmalarını teşvik etmeli.
Yasaların Güçlendirilmesi: Toplumsal medya platformlarının ziyanlı içerikleri yaymasına pürüz olacak daha sıkı düzenlemelere gereksinim var. Bu içeriklerin süratle kaldırılması ve akımları teşvik edenlerin sorumlu tutulması gerekiyor.
Sosyal medya, gerçek kullanıldığında öğrenme ve cümbüş için kusursuz bir araç olabilir. Lakin denetimsiz bir formda kullanıldığında, bilhassa çocuklar ve gençler için ölümcül tehlikeler barındırıyor. Hepimizin bu mevzuda şuurlu bir formda hareket etmesi ve çocuklarımızın güvenliğini ön planda tutması gerekiyor. Onlara hakikat bir rehberlik sağlamak, bu çeşit olumsuz akımların önüne geçmek için en tesirli yol olacaktır.
UNUTMAYALIM, HER ÇOCUĞUN HAYATI KIYMETLİDİR VE ONLARI BU CİNS TEHLİKELERDEN KORUMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR.
Sevgiyle Kalın;
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ